Minik Baykuşum dünyaya gözlerini açtı...

16 eylül Pazartesi günü hayatımın dönüm noktalarından biri oldu. 
Her şey cumartesi akşamı "Kelebeğin Rüyası" filmini izledikten sonra başladı sanırım. O fillmi izleyip, (sonunu izlemeye içim elvermedi o derece yani) üzüntüden ağlayınca canım oğlum daha fazla dayanamadı ve gelmeye karar verdi. Eğer o kadar üzülmeseydim herhalde bir süre daha içerde beklemeye devam edecekti. Diğer taraftan Pazar akşamı da doktorumuzun verdiği süre bitecek, suni sancı verilerek doğum gerçekleşecekti. Son bir haftam "işallah pazar akşamından önce gelir de suni sancıya gerek kalmaz, oğlum istediği zaman gelir" diye düşünmekten iyice gerilmiştim. Bu hormonal patlamanın üzerine o filmi izlemek doğumu hızlandırdı sanırım ve oğlum pazar sabahı biz piknik planları yaparken, kendi kararıyla geleceğine dair ilk işareti verdi. Hazırlandık, evden tam çıkacakken eşim televizyonda Kenan Sofuoğlu'nun yarışını seyrediyordu ve "aşkım 2 tur kaldı, 2 dakkaya biter o zaman çıkarız" diyince eh bekledik 2 tur daha:)
Hastaneye gittiğimizde doğum hazırlıklarına başlamıştı bizim minik baykuş.
Karnım normalden biraz büyük olduğu için doktorlar ilk gördüğünde "ikiz mi?" diye sormakla kalmadılar, bi de nst ye bağladıklarında "hangi bebeğe baktılar" diye sordular. Aldı beni bir telaş "Acaba bilmediğim bişiler mi var?" derken neyse ki tek bebek olduğundan emin olduk:)
Hastanede heyecanla beklerken, hastanenin çeşitli yerlerinde fotoğraf çektirdik falan. Birisi de çıkıp bana demedi ki "kızım napıyyosun, yat uyu fırsatın varken". Neyse efenim, derken o gece sabah 6 ya kadar sancıların artmasını bekledik ve sabah 6 da doğumhaneye aldılar. Eh o kadar uykusuzluk üzerine sancılarım 3 dk ya bir düşünce 3 dk aralarda uyumak o kadar tatlı geldi ki...
Sabah 10.10 da oğlum dünyaya geldi ve tüm ağrılarım sancılarım silindi hafızamdan. İyi ki yapmışım dedim. Kafamda soru işaretleri varken bir anda hamile olduğumu öğrenmiştim ve şimdi de onsuz geçen zamanıma üzülmeye başlamıştım bile. Nasıl bir bağdır bu?
Her şeyden vazgeçebiliyor insan onun için... Kendinden bile. 
İyi ki varsın oğlum, iyi ki geldin... Ve senden şimdiye kadar uzak kaldığım için, seninle geçireceğim ömrü senden çaldığım için, en azından böyle hissettiğim için özür dilerim. Sensiz gezdiğim için, sen olmadan nefes aldığım için... iyi ki geldin. Daha bi anlamlı oldu dünya saayende. Daha bi umut doldu gökyüzüne.

4 yorum:

  1. canıımmmmm çok duygulandım....çok yüreklendirici çok duygusal..nası bir duygu ki tüm acıların silinmesi ve o olamdan zamana hayıflanman..maşalhhh sana..
    canı gönülden tebrik ediyorum ...Rabbim analı babalı büyütsün hep...bahtı açık olsun.....:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim canım güzel dileklerin için:) Hep derler ya "anne olunca anlarsın" diye, ben de anne olunca anladım bazı şeyleri...

      Sil
  2. hoşgelmiş güzel annenin tatlı bebeği, annesinin dediği gibi her şeye değermiş, onsuz dünya artık hep eksikmiş :)) ne güzel yapmışsın böyle edoşum blog açmakla, çok sıcacık anlatmışsın her şeyi, sen gibi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağol canım niloşum benim:)) Eee duydum ki, anneliğin şanındanmış blog yazmak bu aralar. Ben de bulaşıyım bari dedim :)

      Sil