uykusuz...yorgun...ama mutlu:)

Son iki aydır Kağan'ın bol 2 yaş sendromuna maruz kalan ve bunun yanında Metehan'ın "anneeee acıktıımmmm" ağlamalarından dolayı kendini insanlıktan çıkmış biri olarak konuşuyorum... hayır yazıyorum bu satırları...
Son 3 yıldır hamileyim sanki. göbeğimi tutarak sandalyeye çarpmamaya çalışırken bulabiliyorum kednimi. Bazen de MEtehan'ı emzirirken ve Kağan babasıyla diş fırçalarken 3.yle kim ilgileniyor acaba diye düşündüğüm de doğrudur.
Ve bir itiraf.... Geçen hafta kuzenlerle Gölcük tatilindeyken Kağan'ı ve üzüm poşetini alıp Metehan'ı 2 dakikalığına da olsa arabada unuttuğumuz da doğrudur:) Ama hemen farkettim şimdi hakkım yenmesin lütfen:)
Gözlerimin altındaki morluklar akan makyajım değil bu arada haberiniz olsun.
Evimizden bazen sevinç çığlıkları bazen de sinir zıplamlarının sesleri gelebilir.. o da normaldir.
Yakında sitenin adını da "Bir Delinin Seyir Defteri" olarak değiştirmeyi düşünüyorum zaten.
Ama tüm zorluklarına rağmen Metehan'ı kucağıma alıp, masanın etrafında Kağan'la kovalamaca nam-ı diğer "ciiii" oynamak paha biçilemez gerçekten. Ya da Kağan'ın Metehan'ı öpüşünü görmek, ya da Metehan ağladığında Kağan'ın bana "git git" diyerek Metehanı göstermesi ve onuınla ilgilenmemi istemesi harika... Metehan'ın gülüşleri, gaz çıkartmaya çalışırkenki komik surat ifadeleri, ağzını açıp yanağımı emmeye çalışması...
İyi  ki varsınız çocuklar... hep olun hayatımızda...
Metehan'a not : Lütfen bana kızma neden az yazmaya başladın diye olur mu:)