Ne hızlı geçiyormuş zaman... senin gelmene sanki daha çok varmış gibi planlar programlar yaptım ama sen bi çırpıda geliverdin dünyamıza... Söylenmiş veya söylenecek hiçbir söz tarif edemez içimdeki duyguları. Sadece seni düşünmek bile öylesine huzur veriyor ki bana. Hep merak ederdim insanın sevgisi bölünür mü acaba iki çocukla diye. Bölünmüyormuş, büyüyormuş kalbin. Kağanla çok farklı bir dünyaya girdik, şimdi seninle neler yaşayacağız neler yapacağız acaba?
Gaz sancıları ile başlayan yolculuk bizi nerelere götürecek?
Daha çok yeni senin gelişin belki ama o kadar mutluyum ki sağlıklı sıhhatli seni kucağıma alabildiğim için... Şükürler olsun...
Sizinle birlikte büyüyeceğim ben de. Doğum sırasında aklımda hep
bu şarkı vardı... Cem Karaca'nın "Bu son olsun" şarkısı. Bu senin şarkın olsun... Doğduğun andaki ağlamalarınız ve ilk bakışlarınız aklımdan hiç çıkmayacak sanırım. Nasıl mucizevi bir andır o. Doğuma giderken aklımda tek bir soru vardı. "Ya sizi göremezsem" "Ne yaparsınız bensiz... Hatırlayabilir mi Kağan beni?" Ya ben?" o kadar karmaşık duygular içindeyim ki... İnsanın korkuları dev dalgalar halinde sarıyor aklını. İşte o anda güzel şeyler düşünmek yerine korkular ele geçiriyor ve düşünmekten bile korkuyor insan.
Bilmiyorum okur musunuz bu satırları ama okuduğunuzda umarım yanınızda olurum.
Sen hayatımıza gireli henüz 5 gün oldu ve kokun sanki hep benimleymiş gibi. Sanki ikiniz de hep hayatımda vardınız. Hatta babanızı da sayarsak üçünüz:)
Şu an o kadar karmaşığım ki, ağlamaktan ekranı göremiyorum neredeyse. O yüzden cümlelerim anlamsız gelebilir size. Hem yorgunluk, hem huzur, hem şaşkınlık, hem mutluluk, herşey var herşey var hayatımda bu aralar... İyi ki de var... İyi ki varsınız..
Yazacak o kadar çok şey var ki aslında, bir başkası daha güzel ifade edebilir belki duygularımı ama ben ağlamaktan yazamıyorum bile...
Gözlerinizdeki bakışları gözlerimden, mis kokunuzu burnumdan, anılarınızın hatıralarımdan silinmemesi dileğiyle.. Sizi çok seviyorum...
Son olarak..
Hayat sana teşekkür ederim...